
MEVDUAT FAİZLERİ VE STOPAJ ORANLARINDA OLASI DEĞİŞİKLİKLER
Son günlerde Merkez Bankası’nın faiz indirim kararları ve bunun mevduat faizlerine olan etkileri dikkatle izleniyor. Yatırımcıların dikkatini çeken bir diğer konu ise mevduat stopaj oranlarında beklenen artış. 31 Ocak’ta stopaj vergisiyle ilgili bir düzenleme olabileceği iddia ediliyor. Bu durum, yatırımcıların mevduat getirilerini etkileme potansiyeli nedeniyle önem taşıyor. Merkez Bankası, Aralık ve Ocak aylarında gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu toplantılarında toplamda 250 baz puanlık bir faiz indirimine gitti ve politika faizini %47,5’ten %45’e düşürdü. Bu indirimin ardından, bankalar mevduat faiz oranlarını gözden geçirmeye başladı. Öncelikle %50 seviyelerinde olan mevduat faiz oranları, alınan bu karar sonucunda %47-48 aralığına düştü.
STOPAJ ORANLARINDA ARTIRIM GÜNDEME GELİYOR
Mevduat faizlerindeki düşüşle birlikte, daha önceki haberlerde belirtildiği gibi stopaj oranlarında da bir değişim olabileceği öne sürülüyor. Ekonomim’in haberine göre, 6 aya kadar olan vadeli mevduatlarda geçerli olan %10 stopajın, 31 Ocak itibarıyla 5 puan artırılarak %15’e çıkarılabileceği belirtiliyor. Bu durumun henüz kesinleşmemiş olması, olası bir değişikliğin sinyali olarak değerlendiriliyor. Stopaj, mevduat faiz gelirlerinden kesilen bir vergi türüdür ve bankalar mevduat faiz ödemesi yaparken bu vergiyi otomatik olarak keser ve devlete öder. Dolayısıyla, stopaj oranlarının artması, yatırımcının net faiz gelirini doğrudan etkiliyor. Örneğin, %10 stopaj ile 100 TL faiz geliri elde eden bir yatırımcı, stopaj oranının %15’e çıkması durumunda, aynı gelir üzerinden daha az net kazanç elde edecek.
MEVDUAT BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE FAİZ AYRIŞMASI
Merkez Bankası’nın yayımladığı “Mevduat Büyüklüğüne Göre Faizlerdeki Ayrışmayı Etkileyen Faktörler” başlıklı yazı, bankaların farklı mevduat tutarlarına çeşitli faiz oranları uyguladığını ortaya koyuyor. Buna göre, düşük meblağlı mevduatlara yüksek tutarlı mevduatlara oranla daha az faiz uygulanıyor. Özellikle sıkı para politikalarının uygulandığı dönemlerde bu farkın daha da arttığı ifade ediliyor. Ayrıca, bankanın büyüklüğü ve likidite durumu gibi unsurların da faiz oranlarını etkileyen diğer faktörler arasında yer aldığı vurgulanıyor. 2022 yılının son çeyreğinden itibaren uygulanan Türk Lirası’na geçiş stratejilerinin bu ayrımın daha belirgin hale gelmesine yol açtığı belirtiliyor.