Dilan ve Engin Polat ile birlikte Sezgin Polat ve diğer sekiz şüpheli hakkında yürütülen soruşturma ciddi suçlamalarla sonuçlandı. Ateşli silahlarla tehdit etmek ve maddi zarara neden olmak suçlamalarıyla karşı karşıyalar. Engin Polat’ın, Banu Parlak’ın işyerine yapılan saldırıyı organize ettiği iddiasıyla Gürcistan’daki “Dalton Çetesi”nin kaçak liderleriyle temas kurduğu iddiası dava dosyasında yer almaktadır.
İddianamede, Dilan Polat ile Banu Parlak arasındaki kan davasına ve Dilan’ın sosyal medyada yaptığı tehditlere dikkat çekilerek, silahlı saldırının koordinasyonuna işaret ediliyor. Engin Polat’ın suç figürleriyle işbirliği yaptığı iddiasıyla birleştiğinde, saldırının arkasındaki olaylar daha da karmaşık bir hal alıyor.
İddianameye göre, Banu Parlak’ın işyerine yapılan silahlı saldırının “Dalton Çetesi” liderlerinin talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtiliyor. Saldırganlar, güvenli bir evde direktif bekledikten sonra 1 Ekim’de saldırıyı gerçekleştirdi ve binada ciddi maddi zarara neden oldular.
Banu Parlak’ın ifadesi, çatışmanın arka planını aydınlatıyor ve kişisel husumet ve mesleki rekabetin yasal anlaşmazlıkları körüklediğini ortaya koyuyor. Yasal süreçlerin sonucunda yaşanan şiddet olayı, taraflar arasındaki gerilimin kamuoyunu da derinden etkiledi.
Dava dosyasındaki detaylar, Dilan ve Engin Polat ile diğer ortaklarının karıştığı karmaşık ilişkilere ve iddia edilen suç faaliyetlerine ışık tutuyor. Hukuki süreçler devam ederken, bu tür korkunç suçlar karşısında adaletin ve hesap verebilirliğin önemini bir kez daha vurguluyor.