
Seçil Erzan ve diğer 21 sanığın, tanınmış spor isimlerini de içeren 6 kişiyi dolandırmakla suçlandığı dava, yeni bir gelişmeyle devam ediyor. Tanık Semih Kaya, mahkeme salonunda çarpıcı bir ifade vererek Erzan ve sözde “Fatih Terim Fonu” ile olan ilişkisini ayrıntılarıyla açıkladı. Bu durum, mahkeme salonunda drama yaşanmasına ve iddiaların ve savunmaların çatışmasına neden oldu, ayrıca karmaşık finansal işlemler ağına ışık tutuyor.
Semih Kaya’nın ifadesi, “Fatih Terim Fonu” dolandırıcılığı davasıyla ilgili olarak mahkeme salonunda yaşanan epik bir hikayeye dönüştü. Kaya, Seçil Erzan’ın ikna taktiklerini takip ederek fona yatırım yaptığını iddia ederek ifadesinde karmaşık detayları ortaya çıkardı.
Kaya’ya göre Erzan, onu cazip bir yatırım fırsatı sunarak plana çekti ve önemli getiriler sağladı. Nisan 2022’de Kaya’nın başlangıçta 300.000 dolar yatırdığı ve sonraki mevduatlarla katılımın derinleştiği iddia ediliyor. Erzan ve Ali Yörük’ün kendisinden 1.2 milyon Euro aldığı bildirilen önemli miktarda para yatırdığını iddia ettiği fon.
Duruşma sırasında savunmasını yapan Seçil Erzan, fonun meşruiyetini ve faydalarını ısrarla vurguladı. Ancak Kaya’nın ifadesi, fonun doğası ve finansal işlemlerin şeffaflığı konusunda soru işaretleri yarattı. Fonun güvenilirliğini savunan Erzan, tanıkların anlatımlarıyla çelişen iddialarını kanıtlamakta zorluklarla karşı karşıya.
“Fatih Terim Fonu” dolandırıcılığı davası olarak bilinen ve devam eden davada, Seçil Erzan ve suç ortaklarının dolandırdığı iddia edilen toplam 21 kişi yer alıyor. Erzan, Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk gibi isimler, ağır hapis cezalarına yol açabilecek ciddi suçlamalarla karşı karşıya.
Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ve Selçuk İnan gibi önde gelen spor figürlerinin katılımı nedeniyle dava geniş ilgi çekiyor. Mahkeme, iddia edilen mali suistimalin ardındaki gerçeği ortaya çıkarmayı ve mağdurlara adalet sağlamayı amaçlıyor.
Duruşma ilerledikçe, mahkeme salonu çelişkili hesapların ve yasal manevraların savaş alanına dönüşüyor. “Fatih Terim Fonu” davası, finansal işlemlerde şeffaflık ve hesap verebilirlik ihtiyacını vurgulayarak kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor.