
İYİ Parti’nin lideri Meral Akşener, seçim kampanyasıyla ilgili yaşanan tartışmalara açıklık getiriyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’de bir billboard şirketiyle yapılan anlaşmaların ardından hazırlanan afişlerin CHP’nin kontrolündeki belediyeler tarafından sergilenmemesi konusunda endişelerini dile getiren Akşener, bu duruma karşı çıktığını belirtiyor ve yaşadıkları zorlukları detaylandırarak konunun peşini bırakmayacaklarını iddia ediyor.
Akşener, bir İYİ Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP liderliğindeki belediyelerin afişlere müdahale ettiğini ve anlaşmaların gereğine rağmen afişlerin sergilenmediğini vurguluyor. Durumun hayal kırıklığına uğratıcı olduğunu belirten Akşener, reklam panolarının üzerindeki mesajların önceden yumuşatma talimatlarıyla gönderildiğini ve bu durumun İYİ Parti ile billboard şirketi arasında gerginlik yarattığını ifade ediyor.
Akşener, bu susturma ve yıldırma girişimlerine boyun eğmeyeceklerini söyleyerek, bu tür taktiklerin hakikate ve demokrasiye olan bağlılıklarını azaltmayacağını savunuyor. Karşılaştıkları zorluklara cesurca karşı duracaklarını ve halkın sesi olmaya devam edeceklerini vurguluyor. Olay, İYİ Parti’nin güçsüzleştirilme çabalarına karşı daha geniş bir direniş ve dayanışma modelinin bir parçası olarak görülüyor.
Akşener, İYİ Parti ile billboard şirketi arasında gerçekleşen önemli bir telefon görüşmesini anlatarak, şirketin dış baskılar nedeniyle korku ve tereddüt yaşadığını ifade ediyor. Bu müdahalenin sonucunda planlanan billboard yerleşimlerinin askıya alındığını belirtiyor. Bu olay, seçim kampanyalarına katılan özel kuruluşlar üzerindeki siyasi etkinin boyutu hakkında soruları gündeme getiriyor.
Akşener, CHP temsilcisi Özgür Özel’e yönelik sert eleştirilerde bulunarak, İYİ Parti ile AK Parti arasındaki ilişkiye dair tuhaf imalarına cevap veriyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun referandum döneminde İYİ Parti’ye maddi destek sağlayıp sağlamadığı sorusuna cevap verilmesi gerektiğini söylüyor. Akşener, İYİ Parti’nin kendi kaynaklarına güvendiğini ve CHP’den maddi katkı istemediğini savunuyor.
Olaylar, Akşener’in İYİ Parti’nin demokratik değerlere olan bağlılığını yinelemesine ve gerçeğin peşinden koşmaya devam edeceklerini vurgulamasına yol açtı. Lider, İstanbul, Ankara ve İzmir’deki seçilmiş belediye başkanlarına seslenerek, İYİ Parti’nin katkılarını hatırlamalarını ve gereksiz müdahalelerden kaçınmalarını istiyor.
Sonuç olarak, Meral Akşener’in açıklamaları, siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında karşılaştıkları zorluklara dikkat çekiyor ve özel anlaşmalar ile siyasi etkinin hassas denge arasındaki ilişkiyi ele alıyor. Bu olay, Türkiye’deki siyasi dinamiklere yeni bir boyut ekliyor ve seçim sürecinde özel kuruluşların bağımsızlığı hakkında soru işaretleri uyandırıyor.