
Konuta erişim olanakları azalırken, konut maliyetlerini etkileyen faktörler arasında yüksek mevduat faizi de bulunmaktadır. Ayrıca, satılan konutların sadece %30’u yeni konutlardan oluşmakta ve konut talebinin büyük bir kısmı ikinci el piyasada yoğunlaşmaktadır. Bu durum, inşaat firmalarını yeni projelere başlamaktan çekinmelerine neden olmaktadır çünkü projeler genellikle lansmanlarda gerçekleştirilen satışlarla finanse edilmektedir.
KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova, konut maliyetlerindeki en büyük etkenin arsa olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye’deki arsa maliyetlerinin dünya genelindeki örneklerine göre oldukça yüksek olduğunu belirtmektedir. Kumova, örnek olarak Hamburg’da %8, Düsseldorf’ta Nişantaşı benzeri bölgelerde %25, dünya genelinde ise %15 ortalamasının olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın %50’nin üzerinde olduğunu ifade etmektedir.
Kumova, arsa maliyetlerinin dünya genelindeki %15 seviyelerine çekilebilmesi durumunda konut fiyatlarının yaklaşık olarak %40 daha ucuzlayabileceğini belirtmektedir. Örneğin, bir projede konut metrekare fiyatının 65 bin lira olduğu bir durumda, arsa maliyeti %15’lere indiğinde aynı konutun metrekare fiyatının 38 bin lira olabileceğini ifade etmektedir.
Arsa maliyetlerini düşürmeden konuta erişimin mümkün olamayacağını vurgulayan Kumova, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile yaptıkları görüşmede, arsaların özel sektör-kamu işbirliği ile üretilmesinin daha doğru bir model olabileceğini ifade etmiştir. Bu işbirliği sayesinde arsa maliyetlerinin düşürülmesi durumunda, konut fiyatlarında %40’a varan bir indirim sağlanabileceğini belirtmiştir.
Sonuç olarak, konuta erişimin zorlaştığı bir dönemde, arsa maliyetlerindeki düşüşün konut piyasasına canlılık getirebileceği ve ev sahibi olma hayallerini gerçekleştirmek isteyenlere umut olabileceği vurgulanmaktadır.