
Prof. Dr. Aziz Alturfan gibi tutkulu ve bağlı bir kişi, futbolun dinamik dünyasında nadiren bulunur. İstanbulspor’un etkileyici başkanı olarak 10 yıl boyunca görev yapan Alturfan, 1958’den bu yana hiçbir maçı kaçırmadan adını tarihe yazdırdı. Bu olağanüstü başarı, ona hak ettiği yeri küresel rekorlar kitabında sağladı. Doktor olmasına rağmen Alturfan, zorlu görevini yerine getirirken maçların heyecanı ile hastanedeki sorumlulukları arasında mükemmel bir denge kurarak hem ekibine hem de mesleğine benzersiz bir bağlılık gösteriyor. Şaşırtıcı bir şekilde, 66 yıl boyunca bu yoğun tempoyu koruduktan sonra Alturfan, yorgunluğun özverili ruhuna hiç sızmadığını iddia ediyor.
Alturfan’ın görev süresinin dikkate değer bir yönü de İstanbulspor’un finansal istikrarıdır. Alturfan, efsanevi Süleyman Seba ile yaptığı bir sohbette unutamayacağı bir anıyı paylaşarak bunu vurguladı: “Aziz Başkan, ne senin ne de benim paramız var. Allah yardımcımız olsun” dedi. Alturfan, kulübün borçsuz kalmasından ve ligin zorluklarını özenle yöneterek başarı arayışında olduğu için memnuniyetini dile getiriyor.
Alturfan’ın etkisi sadece yönetim kurulu odasında değil, aynı zamanda oyuncuların refahında da önemli bir rol oynar. Recep Çetin’in zorlu bir ameliyatıyla ilgili anekdotlar, Alturfan’ın tıbbi becerisini vurgulamaktadır. Çetin’in inanılmaz bir şekilde iyileşmesini anlatan Alturfan, sergilenen hız ve güce şaşırmış ve onu “biyonik bir adam” olarak nitelendirmiştir.
İstanbulspor’un kalbinde, futbolun ve tıbbın dokusuna sıkı bir şekilde dokunmuş olan Prof. Dr. Aziz Alturfan’ın sarsılmaz bağlılığı atıyor. Alturfan’ın takımı ve oyuncularına olan bağlılığı, kulübün finansal istikrarıyla birleştiğinde, sahanın sınırlarını aşan bir başarı tablosu ortaya çıkıyor. İstanbulspor sadece bir futbol kulübü değil, aynı zamanda sınırsız bir tutkuya adanmış bir hayatın kanıtı olarak duruyor.