
İranlı akademisyen Dr. Shiva Kaviani, neredeyse iki aydır İstanbul Havalimanı’nda sıkışıp kaldı. Kanada’da oturma izni uzatma talebi reddedilince Ankara’dan yeni bir başvuru da olumsuz sonuçlandı. Bu durum, Dr. Kaviani’yi havalimanında bir tür varoluş krizine sürükledi ve ünlü “The Terminal” filmiyle benzerlikler taşıdı.
Dr. Kaviani’nin zorlu hikayesi, Kanada’daki oturma izninin sona ermesiyle başladı ve vize uzatma talebi reddedilince alternatif çözümler aramak zorunda kaldı. Türkiye üzerinden Kanada’ya gitmeye çalışırken vize reddiyle karşılaşan Dr. Kaviani, İstanbul Havalimanı’nda belirsiz bir durumda kaldı.
Gündüzleri havalimanının kalabalık koridorlarında dolaşırken, geceleri ise havaalanında mahsur kaldı. Bu durum, Tom Hanks’in “The Terminal” filminden aşina olduğumuz karakterin hikayesini anımsatıyor. Hanks’in karakteri gibi, Dr. Kaviani de vize sorununu çözmek için havaalanının geçici alanlarında sığınak arıyor.
Dr. Kaviani’nin yaşadığı zorluklar, göç politikalarının insanlar üzerindeki etkisini ve uluslararası seyahat eden bireylerin karşılaştığı bürokratik engelleri gözler önüne seriyor. Bu durum, İstanbul Havalimanı’ndaki varlığıyla göçmenlerin ve yolcuların karşılaştığı zorlukların bir yansıması haline geliyor.
Dr. Kaviani, yaşadığı zorluklara rağmen umudunu kaybetmemekte ve diğer yolcuların ve havaalanı personelinin desteğiyle çıkmazından bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Hikayesi, göçmenlik sistemlerinde reform yapma ihtiyacını vurgularken, insan haklarının korunmasına yönelik çözümler arayışını da ortaya koyuyor.