
Türkiye’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadeledeki sorumluluklarını yerine getirdiğini ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşmak için çalıştıklarını vurguladı. Varank, 2030 yılına kadar emisyon azaltım hedeflerini iki katına çıkardıklarını belirterek, enerji, sanayi, ulaşım, tarım, inşaat, atık ve ormancılık gibi sektörlerde bu hedefi uyguladıklarını söyledi.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 60. oturumu Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti. Bu oturum öncesinde Bakan Yardımcısı Fatma Varank, IPCC Başkanı Jim Skea ile bir basın toplantısı düzenledi. Varank, iklim değişikliğinin çevresel, ekonomik ve sosyal etkileriyle bir krize dönüştüğünü söyledi.
Varank, uluslararası işbirliğinin iklim değişikliği ile mücadelede önemine vurgu yaparak, oturumun daha etkin ve kapsayıcı politikaların belirlenmesine katkı sağlamasını umduğunu belirtti. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirlediği 2053 Net Sıfır Emisyon hedeflerine bağlı kalarak iklim değişikliğiyle mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Varank, ayrıca 2026 yılında COP31 toplantısına ev sahipliği yapmayı hedeflediklerini söyledi.
IPCC oturumunda Varank, iklim değişikliğinin ortak bir sorun olduğunu vurguladı ve uluslararası toplumun adil ve samimi çabalarının ve işbirliğinin önemine dikkat çekti. Varank, IPCC çalışmalarının, iklim değişikliği ile mücadelede mevcut durumu ve gelecek senaryolarını ortaya koyduğunu belirtti. Paris Anlaşması’nın uygulanmasıyla beklenen 4 santigrat derece küresel sıcaklık artışının, 2,1 ila 2,8 santigrat derece arasında olabileceğini söyledi. Varank ayrıca, 1,5 santigrat dereceye ulaşmanın iddialı bir küresel çaba gerektirdiğini belirtti.
Bu taahhüt ve uluslararası girişimlere aktif katılım, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadeleye ve küresel emisyon azaltım hedeflerine olan bağlılığını göstermektedir.