
Collins, yıllardır fast food’un tuzaklarından kaçınarak genç görünümünü korumaktadır. O, avokado tüketiminin faydalarına inanmakta ve beslenmesini C vitamini, E vitamini ve omega yağ asitleri ile desteklemektedir. Ancak yemeklerden tamamen mahrum kalmadığını ve genellikle tabağındakilerin yarısını bitirdiğini belirterek ılımlılığın önemini vurgulamaktadır.
Sosyal medyayı da aktif bir şekilde kullanan Joan Collins, daha önce “Yaşınız değil, nasıl göründüğünüz, hissettiğiniz ve davrandığınız önemlidir” demiştir. O, disiplinli yaşam tarzıyla tanınan bir oyuncudur ve 20 yaşından bu yana direkt güneş ışığından kaçındığını ifade etmektedir. Dışarıya güneş kremi sürmeden çıkmaz ve genellikle cildini güneşten korumak için büyük şapkalar tercih eder. Bu dikkatli yaklaşımıyla birleşen rutini, onun “çarşaf kadar beyaz bir yüzle” uyanmasını sağlamıştır.
Joan Collins, cilt bakımına da büyük özen göstermektedir. Makyajını asla çıkarmadan ve gece kremi sürmeden yatağa gitmez, ancak aşırı pahalı ürünler kullanmaz. Özel etkinlikler gibi durumlarda ise şişkinliği azaltmak ve gözlerini tazelemek için bir kase buz, pamuk ve hızlı bir uygulama tekniği kullanır.
Sağlıklı yaşam tarzı ve cilt bakımı rejimine olan bağlılığıyla Joan Collins, Hollywood’da yaşlanmayan güzelliğin sembolü olarak durmaktadır. Hayranları, onun gençlik ışıltısına hayranlıkla bakarken, efsanevi aktris güzelliğin ve zarafetin zamanı yenebileceğini kanıtlamaktadır.