E-Haberler 
Kocaelispor camiası, Teknik Başkan Yardımcısı Ekrem Can’ın ani ve trajik ölümünü yas tutuyor. Ekrem Can, futbolun yetenek gelişimine tutkulu bir destekçi olarak biliniyordu ve Nijerya ziyareti sırasında yakalandığı bir hastalığa yenik düştü. Can’ın hastalığı ve zamansız ölümü, birçok insanın kafasında soru işaretleri bıraktı. İşte Ekrem Can’ın hayatı ve ölümüyle ilgili daha fazla detay.
Ekrem Can, Kocaelispor’un Teknik Başkan Yardımcısı ve başarılı bir iş adamı olarak tanınmaktaydı. 23 Kasım’da, Kulüp Başkanı Engin Koyun ile birlikte Nijerya’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretin iki amacı vardı: bir turnuvayı denetlemek ve genç futbol yeteneklerini keşfetmek. Nijerya’da bir süre kaldıktan sonra Türkiye’ye döndü ve 9 Aralık’ta Bandırmaspor ile Kocaelispor arasındaki maçı izlemek için Balıkesir’in Bandırma ilçesine gitti. Ancak maç gecesi hastalandı ve hemen Kocaeli’ye dönüp hastaneye kaldırıldı.
Kocaeli’deki bir özel hastanede tedavi altına alınan Ekrem Can’ın sağlık durumu hızla kötüleşti. Gebze’deki bir hastaneye nakledildikten sonra üzücü bir gerçek ortaya çıktı: Nijerya’da yakalandığı sıtma hastalığı teşhisi kondu. Tüm tıbbi müdahalelere rağmen Can kurtarılamadı ve geride ailesini yaslı bir şekilde bıraktı. Cenaze töreni, Karamürsel’de ikindi namazını müteakip yapılacak.
Kocaelispor’un resmi sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, “Bir süredir tedavi altında olan Teknik Başkan Yardımcımız Ekrem Can, bu sabah vefat etti. Topluluğumuz ve sevenleri en derin taziyelerini sunar. Seni unutmayacağız Ekrem Can” denildi.
Kocaelispor camiası, çalışkan ve etkili bir kişinin kaybıyla karşı karşıya kalmışken, Ekrem Can’ın Türk futbolundaki mirası ise kesinlikle unutulmayacak.
Eşi ve iki çocuğuyla geride kalan Ekrem Can, Kocaelispor için sadece önemli bir figür değil, aynı zamanda fedakar bir baba figürüydü. Kulübe ve geniş futbol camiasına yaptığı katkılar ise minnetle hatırlanacak.
Türk futbol dünyasında Ekrem Can’ın ani ölümü, doldurulması zor bir boşluk bırakıyor. Genç yetenekleri destekleme ve oyuna olan tutkusu, onun mirasının kalıcı bir parçası olacak.
