
FED TOPLANTISI VE FAİZ POLİTİKASI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER
ABD Merkez Bankası (Fed), 28-29 Ocak tarihli Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının tutanaklarını yayımladı. Toplantıda, faiz oranlarının beklentilere uygun olarak yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutulduğu ifade edildi. Tutanaklar, Fed’in faiz indirimlerini gerçekleştirmeden önce enflasyonda daha fazla iyileşme görmek istediğini ortaya koydu. Ekonomik faaliyet ve istihdam görünümünün dengeli olduğu, ancak enflasyon risklerinin hala yukarı yönlü olduğu vurgulandı. Fed yetkilileri, kısıtlayıcı para politikasının enflasyon üzerinde baskı yaratmaya devam edeceğini belirtirken, bazı üyeler mevcut faiz seviyesinin nötr faiz oranına oldukça yakın olabileceğini ifade etti.
ENFLASYON RİSKLERİ VE EKONOMİK GÖRÜNÜM
Fed yetkilileri, enflasyonun düşüş trendine girmesi durumunda faiz indirimine gidilebileceği fakat bunun için daha fazla ilerleme gerektiğini belirtti. Bazı yetkililer, ticaret politikalarındaki belirsizlikler, jeopolitik gelişmeler ve hane halkı harcamalarındaki güçlü seyir nedeniyle enflasyonun beklentilerden daha inatçı olabileceğini vurguladı. Birçok yetkili, ekonomik faaliyetlerin ve iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam ettiğini belirtti ve mevcut faiz oranlarının istihdam üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu değerlendirdi.
FAİZ ORANI POLİTİKASI VE PİYASA ETKİLERİ
Birçok Fed yetkilisi, ekonomi güçlü kaldıkça mevcut faiz oranlarının korunması gerektiğini düşündüğünü ifade etti. Ancak bazıları, iş gücü piyasasında bir zayıflamanın yaşanması veya enflasyonun hedefe beklenenden daha hızlı gerilemesi durumunda faiz indiriminin gündeme gelebileceğini belirtti. Tutanaklarda, borç limiti dinamikleri nedeniyle önümüzdeki aylarda rezervlerde önemli dalgalanmaların yaşanabileceğine dikkat çekildi. Bazı Fed yetkilileri, bu durum çözülene kadar bilanço küçültme sürecinin yavaşlatılmasının veya durdurulmasının uygun olabileceğini savundu. Bilanço küçültme süreci, Fed’in para politikası araçlarından birini oluşturuyor ve piyasalarda likiditeyi kontrol etmeye yardımcı oluyor. Ancak borç limiti ve piyasa dalgalanmaları göz önünde bulundurulduğunda, Fed’in bu süreci nasıl yöneteceği merak konusu.
PİYASA BEKLENTİLERİ VE GÖZLEMLER
Fed’in faiz politikasına ilişkin belirsizlik sürerken, piyasalarda tutanaklardan gelen mesajlar dikkatle takip ediliyor. Faiz indirimi beklentisinin ertelenmesi, hisse senedi piyasalarında dalgalanmalara yol açabilirken, tahvil faizlerinde ise yukarı yönlü hareketler görülebilir. Fed’in faiz indiriminde acele etmeyeceği sinyali, doların gücünü korumasına yol açabilir ve bu durum altın fiyatları üzerinde baskı yaratabilir. Kripto para piyasaları ise global risk iştahına duyarlı bir şekilde hareket ediyor. Fed, bir sonraki faiz kararını 18-19 Mart tarihlerinde yapılacak FOMC toplantısında açıklayacak. Piyasa beklentileri, Fed’in faizleri sabit tutmaya devam edeceği yönünde. Ancak mart ayına kadar açıklanacak enflasyon ve istihdam verileri, faiz politikasını belirleyici hale getirecek. Gözler, Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalarda olacak. Powell’ın faiz indirimlerinin zamanlamasına ilişkin vereceği sinyaller, küresel piyasalarda dalgalanmalara neden olabiliyor.