Anlaşmalı evlilik hakkında şok edici iddiaların ortaya çıktığı Bolu’daki olay, Azerbaycanlı bir ebe hemşire olan Gülare S.’nin Niyazi Sezer ile evlenmesiyle başladı. İddialara göre, çift yakınlarının aracılığıyla tanıştı ve kısa sürede evlendi. Ancak evliliklerinin ardından Sezer’in sağlık durumu kötüleşmeye başladı ve her gün düzenli olarak 10 mg kırmızı reçeteli ilaç alması gerektiği iddia edildi. Bu ilaçların Sezer’i zehirleyerek öldürdüğü iddiasıyla mahkemeye başvuruldu.
Mahkemede dinlenen tanıklar arasında, Mahabat Ç.’nin Gülare S.’ye endişeli bir şekilde “İlaçları yok ettin mi? Başımız belaya girecek” dediğini söyleyen bir tanık vardı. Bu ifade, iddiaların ciddiyetini artırdı ve mahkemenin odak noktası haline geldi. Ancak mahkeme, delil yetersizliği nedeniyle Gülare S. ve Mahabat Ç.’yi beraat ettirdi. Zehirlenme iddialarının somut kanıtlarla desteklenmediği ve tanık ifadelerinin yeterli delil oluşturmadığı belirtildi.
Kararın ardından, kamuoyunda çeşitli tepkiler yükseldi ve olayın farklı boyutlarda yankılanmasına neden oldu. Bu dava, anlaşmalı evliliklerin ve sağlık çalışanlarının etik sorumluluklarının gözden geçirilmesine yol açtı. Gülare S. ve Mahabat Ç.’nin ülkelerine dönecekleri bildirildi ve olayın yankıları uzun süre devam edecek gibi görünüyor.