
Tasarımcı Aslı Filinta, Vestel markasıyla birlikte yaptığı iş birliğiyle “Vestel x Aslı Filinta Retro Serisi”ni tanıttı. Bu özel koleksiyon, Anadolu’nun zengin kültüründen esinlenerek tasarlanmış benzersiz ve estetik ürünler içermektedir. Bu iş birliği ve moda ile ilgili düşünceleri hakkında Aslı Filinta ile konuştuk.
Aslı Filinta, Vestel’in kendisiyle iletişime geçmesiyle başlayan iş birliği hakkında, “Bir gün beklediğim telefon geldi ve beni Vestel’den aradılar! Vestel gibi köklü bir Türk markasının; Anadolu geleneğini küresel moda anlayışıyla birleştirerek çalışan ve sürdürülebilir bir bakış açısıyla ilerleyen genç bir marka ile iş birliği yapması heyecan verici.” dedi. Bu iş birliğinin, Vestel’in teknoloji ve tasarıma verdiği önemin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Retro Serisi’nin dikkat çeken özelliği, Anadolu’nun mirasını dünyaya tanıtmayı hedeflemesidir. Aslı Filinta, bu koleksiyonda Tezhib, Minyatür ve Çini sanatlarındaki motifleri bir araya getirerek, geleneksel Türk el sanatlarını beyaz eşyalarda modern bir yorumla buluşturduklarını belirtti. Tasarımların klasik yöntemlerle değil, özgün bir bakış açısıyla hayata geçirildiğini ekledi.
Aslı Filinta’nın tasarladığı motiflerin fabrikada el sanatları hocalarıyla buluşması, ürünlerin estetik anlayışlarını ve zarif işçiliklerini yansıtmasına olanak tanıdı. Tasarımcı, bu noktada en çok heyecanlandığı şeyin, tasarımların gerçek el emeğiyle üretiliyor olması olduğunu söyledi. Bu durumun, sadece malzeme değil, aynı zamanda insan odaklı bir tasarım anlayışının bir ifadesi olduğunu vurguladı.
Aslı Filinta’nın Anadolu’dan ilham almasının arkasındaki güç, onun için yaratıcı dehaların işlerini öğrenmek ve bunları kendi yorumuyla modern tasarıma dönüştürmek oldu. Mimar Sinan, Piri Reis, Nazım Hikmet gibi Anadolu’nun büyük isimlerinin eserlerinden ilham alarak, bu mirası dünyaya taşıma misyonunu benimsemiş bir tasarımcı olarak öne çıkıyor.
Aslı Filinta’nın sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılığı ve aldığı ödüller, genç tasarımcılara ve markalara ilham kaynağı oluyor. Sürdürülebilirlik konusunda, malzemenin yanı sıra insanın da önemli olduğunu vurgulayan Filinta, “Doğaya zarar vermemek tabii ki önemli, ama dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği ekonomik krizlerden en çok insan etkileniyor.” diyerek insan merkezli tasarımın önemine dikkat çekiyor.