
Mor Patika’da gerçekleştirilen bir etkinlikte, Kadınlar Burada oluşumu asgari ücret ve kadın yoksulluğuna dikkat çekmek amacıyla kadınların katılımıyla interaktif bir söyleşi düzenlendi. Sendika.org yazarı Özge Yurttaş, “Asgari ücret/ kadın yoksulluğuna kadınlar ne diyor?” başlıklı söyleşide konuştu.
Yurttaş, ücret ve çalışma hayatı konularının kadınları ve tüm toplumu ilgilendiren önemli meseleler olduğunu belirtti. Yaklaşık 10 yıl önce güvencesiz çalışmayı içeren esnek çalışmanın kadın istihdamı olarak sunulduğunu ve kadınların evdeki işler nedeniyle çalışma hayatına katılamadığı argümanının kullanıldığını ifade etti. Ancak bu aslında kadınları aileye bağlayan ve güvencesizliğe iten bir paket olduğunu söyledi. Yurttaş, o dönemde işçi eylemlerinin yükseldiği bir dönemde kadın istihdam paketinin çıkarıldığını ve bu duruma karşı bir çalışma yürüttüklerini ve asgari ücret tartışmalarını bu şekilde başlattıklarını belirtti.
Asgari ücret tartışmalarında sivil toplum ve diğer kurumların ilerleme kaydedemediğini söyleyen Yurttaş, asgari ücret tespit komisyonunda iki kadın işçi olmasının yeterli olmadığını ifade etti. Kadınların kurumsal söz hakkı ve yönetim kademesinde yer almadığı sürece temsiliyetin bir önemi olmadığını belirtti. Son sözün Tayyip Erdoğan’a bırakıldığını ve işçi kesiminin karar yetkisinin sınırlı olduğunu söyledi. Yurttaş, kadınların ve diğer grupların taleplerinin hayata geçirilmesi için karar mekanizmalarında kadınların yer alması gerektiğini vurguladı.
Ücret meselesini konuşurken kadın emeğini iki yönlü ele almanın önemli olduğunu söyleyen Yurttaş, çalışma hayatındaki ücretli emek ve ev içi emeğin birbirine bağlı olduğunu belirtti. Kadınların çalışma hayatında ikinci sınıf konumunda olduğunu ve sömürüye maruz kaldığını ifade etti. Kadın ve erkek arasında aynı işi yapanlara dünya genelinde ücret farkı olduğunu ve kriz dönemlerinde ilk işten çıkarılanların genellikle kadınlar olduğunu söyledi. Türkiye’de kadın işçilerin çoğunlukla asgari ücret veya asgari ücret altında çalıştığını belirtti. Yurttaş, kadınların doğrudan müdahil olması gereken bir konu olduğunu ifade etti.
Covid-19 sürecinden bu yana işçi sınıfının zor durumda olduğunu belirten Yurttaş, her sendikanın kendi üyelerinin haklarına odaklandığını ve bireysel direnişlerin gerçekleştiğini söyledi. Ancak örgütlü olmayan ve kayıt dışı çalışan kadınların en çok etkilendiğini belirtti. Bu yıl DİSK’in Türkiye genelinde eylemler düzenlediğini ve sorunu toplumsallaştırarak genel bir eyleme dönüştürmek gerektiğini ifade etti. Mücadelenin öznesi olacak kişilerin kendilerini ifade edebilecekleri ve eşit koşullarda bulunabilecekleri platformlarda bir araya gelmeleri gerektiğini söyledi. Yurttaş, bu platformların sendikalar olmadığını çünkü mevcut koşullarda sendikal haklara ulaşmanın zor olduğunu belirtti.