
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarında siyasi bir bakış açısına sahip olduğunu eleştirdi. Tunç ayrıca, denetimli serbestlikle ilgili açıklamalarda bulundu ve iki yıl hapis cezası alan bir kişinin en az 5 ay cezaevinde kalacağını belirtti.
Tunç, Sekizinci Yargı Paketi’nin taslak aşamasında olduğunu ve yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacağını söyledi. Paketin seçim takvimi içinde olduğunu, ancak şubat sonu veya mart başında Meclis’te görüşülebileceğini ifade etti.
Adalet Bakanı, Sekizinci Yargı Paketi’nde toplumda yaygın olan cezasızlık algısına yönelik düzenlemelerin yer aldığını vurguladı. İki yıl ceza alan bir kişinin koşullu salıverme süresinin dolduğunda denetimli serbestlik süresinin bir yıl olmasını öngören bir düzenleme ile cezaevinde geçirilen sürenin arttırılmasının amaçlandığını belirtti.
Tunç, yeni yargı paketinde temyiz sürelerine ilişkin düzenlemelerin yer alacağını söyledi ve itiraz ve temyiz süresinin iki hafta olarak belirleneceğini açıkladı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin pilot kararı gereği makul sürede yargılama yapılmadığı iddialarıyla ilgili başvurular için Tazminat Komisyonu’nun kurulacağını bildirdi.
Bakan Tunç, Gazeteci Hrant Dink’i öldüren katil Ogün Samast’ın cezaevinden çıkmasıyla ilgili soruları yanıtladı. Samast’ın yeniden suç duyurusuyla yargılandığını ve terör örgütüne yardım ve yataklıktan açılan davaların devam ettiğini belirtti. Samast’ın tekrar cezaevine girişinin yargılamanın sonucuna bağlı olduğunu ifade etti.
Tunç, Türkiye’nin AİHM kararlarına uyum oranının yüzde 89 olduğunu açıkladı. Yapılacak yeni düzenlemelerle Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki çelişkilerin giderileceğini ve daha etkin bir yargı sistemi oluşturulacağını belirtti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cezaevinden af talepleri ve disiplin affıyla ilgili olarak, şu anda bu konuların gündemlerinde olmadığını ifade etti.