
Dün sabah yapılan ev baskınlarında, Kadın Zamanı Derneği’nin dernek başkanı Dilek Başalan, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yöneticileri de dahil olmak üzere birçok kadın gözaltına alındı. Bu olayla ilgili olarak Kadın Zamanı Derneği, Beyoğlu’ndaki dernek binasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, kadın örgütleri temsilcileri, hukukçular ve birçok kadın katıldı.
Basın toplantısında, açıklamanın Kürtçesini dernek üyesi Berivan Saruhan, Türkçesini ise dernek avukatı Esra Biber okudu. Avukat Biber, yargının bağımsızlığını kaybettiğini ve erkek egemen iktidarla işbirliği yaptığını belirterek, gözaltıların kadınların yaptığı çalışmaların suçlamak amacıyla kullanıldığına dikkat çekti. Biber, iktidarın cinsiyetçi ve kadın düşmanı politikaları karşısında eşit, özgür ve insanca yaşamı savunan herkesi “terörist” ilan ettiğini ifade etti. Aynı zamanda, İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların yıllardır emek vererek kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarına erişim sağlamak için çalışan dernek başkanları, TJA aktivistleri ve MKM’deki kadınların gözaltına alınmasının, Kürt kadınların maruz kaldığı hak ihlalleriyle mücadeleyi susturma girişimi olduğunu belirtti.
Biber, kadına yönelik artan erkek-devlet şiddeti karşısında mücadeleye devam edeceklerini ve arkadaşlarının yalnız olmadığını ifade etti. Aynı zamanda, hukuk mekanizmalarının mücadele eden herkesi yıldırmak için kullanıldığını ve feminist mücadeleye engel olmayı amaçlayan bir politika izlendiğini söyledi. Gözaltına alınan kadınlar hakkında avukat kısıtlılığı ve dosya gizliliği kararının olduğunu belirten Biber, yerel seçim öncesi bu operasyonun yapıldığına dikkat çekti. Biber, bu baskı ve gözaltıların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de temel hak ve özgürlüklere keyfi bir şekilde müdahale edildiğinin altını çizdi.
Son olarak Biber, kirli siyasete ve saldırgan politikalara karşı mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerini belirtti ve bu mücadelenin emekleri, bedenleri, kimlikleri, kültürleri ve varlıkları adına devam edeceğini ifade etti.